Soğuk kış günlerinde fazla dışarıda vakit geçirmeyi sevmiyoruz. Nereye gidersek gidelim bir an önce evimize dönmek istiyoruz. Bunu istememizin nedenlerinin başında evimizin sıcaklığı geliyor. Evimiz her zaman dışarıdan daha sıcak olduğu için mümkün olduğunca az dışarı çıkıyor ve işimizi halleder halletmez hemen geri dönmeye çalışıyoruz. Ancak evimiz her zaman istediğimiz sıcaklıkta olmayabiliyor. Hava sıcaklığının ne kadar düşük olduğuna da bağlı olan bu durum, kış aylarında yaşadığımız en büyük sorunların başında geliyor. Evimizin istediğimiz kadar sıcak olmamasının nedenleri arasında ise ısıyı verimli kullanamayışımız geliyor. Çoğu zaman evlerimizdeki ısı kayıplarına karşı önlem almıyoruz. Bunun yanı sıra evdeki bazı alışkanlıklarımız da sıcaklığı düşürebiliyor. Aslında evlerimizin daha iyi ısınması için bazı noktalara dikkat etmemiz çoğu zaman yeterli olabiliyor.
Kaloriferin ve Isıtıcıların Önünü Açın
Evinizde kalorifer ya da ısıtıcı kullanıyorsanız önünün kapalı olmaması ve ısının eve yayılmasını sağlamanız gerekiyor. Bu nedenle evinizde kalorifer ya da başka bir ısıtıcı da kullanıyor olsanız, önünü olabildiğince açık bırakıyorsunuz. Duvara dayalı olarak duran radyatörlerin verdiği ısının en fazla kaybolduğu yer duvarlar oluyor. Radyatörün arkasına verdiği ısının da evinize katılmasını sağlamak için, alüminyum paneller yerleştirebiliyorsunuz. Bu panelden yansıyan ısı doğrudan odanın havasına karşıyor ve radyatörünüzün ısı verimliliğini oldukça artırmış oluyorsunuz.
Eğer pencerelerinizde kalın perdeler kullanıyorsanız ve kalorifer peteğinin önünde durarak onu kapatıyorsa yine bilmeden ısı kaybettiğiniz anlamına geliyor. Perdelerinizi yaptırırken peteğin hemen üzerinde bitecek şekilde yaptırmanız daha faydalı oluyor. Ancak mevcut perdeleriniz peteği kapatacak kadar uzunsa peteğin üzerine gelecek kadar kıvırıp iğneleyerek yine önünü açabiliyorsunuz.
Peteklerinizi Temizletmeyi Unutmayın
Bütün yaz ve hatta ilk baharda da kaloriferleri yakmamıza gerek kalmıyor. Kalorifer peteklerinin içerisindeki su çok uzun süre sabit kalıyor. Kış aylarında tekrar kaloriferleri yakıp petekleri açtığımızda ise içi hava ve kirli suyla dolmuş oluyor. Bu durum peteklerin ısıyı daha verimsiz olarak kullanmasına neden oluyor. Bu nedenle kaloriferlerinizi yakmadan önce mutlaka peteklerin havasını almanız ve peteklerin içinin temizliğini yaptırmanız gerekiyor. Temiz petekler bu şekilde ısıyı daha iyi yayıyor ve daha verimli ısınma sağlıyor.
Kaloriferleri yaktığınızda peteklerin bir kısmının sıcak bir kısmının soğuk olduğunu fark ediyorsanız ya da yüksek derecelere rağmen kalorifer petekleriniz hala ılıksa, temizliğini yaptırmanız gerektiği anlamına geliyor.
Çamaşırları İçeride Kurutmayın
Bir çamaşır kurutma makinesi kullanmıyorsanız çamaşırlarınızı çoğunlukla asarak kurutmanız gerekiyor. Havalar sıcak olduğunda dışarıya asarak hem çamaşırlarımızın havalanmasını hem de daha kısa sürede kurumasını sağlayabiliyoruz. Ancak kış aylarında böyle bir imkanımız olmuyor. Çoğunlukla kaloriferler yandığı için çamaşırları peteklerin üzerine dizerek hemen kurumasını sağlamaya çalışıyoruz. Bunun hatalı bir şey olduğunun genellikle farkında bile olmuyoruz.
Çamaşırları peteklerin üzerine dizdiğimizde ya da farklı bir ısıtıcı kullanıyorsak onun önüne koyduğumuzda öncelikle ısının yayılmasını engellemiş oluyoruz. Bunun dışında çamaşırların yaydığı deterjan ve nem odanın içerisindeki havaya karışıyor ve alerjik bir ortam oluşmasına neden oluyor. Bu havanın dışarı çıkması için evin havalandırılması gerekiyor. Bu da evdeki ısının düşmesi anlamına geliyor. Bu nedenleri göz önüne aldığımızda çamaşırlarımızı mümkün olduğunca dışarı asarak kurutmamız ya da mümkünse bir çamaşır kurutma makinesi almamız ısınma anlamında daha faydalı oluyor.
İzolasyona Önem Vermeliyiz
Evdeki en fazla ısı kaybı kapı ve pencere kenarlarından yaşanıyor. Binanızda dış cephe kaplaması olsa bile eğer pencere ve kapılarınızda izolasyon önlemleri almadıysanız evdeki ısıyı koruyamayıp soğumasına neden olabiliyorsunuz. Bu bölgelerde herhangi bir izloasyonunuz bulunmuyorsa pencerelerinizin kenarlarına süngerler yapıştırarak ısı kaybını engelleyebiliyorsunuz.
Bunun dışında kapı altlarını kapalı tutarak burada da bir izolasyon sağlamış oluyorsunuz. Sadece oda kapılarını değil dış kapanın da altını düşünmeniz gerekiyor. Her ne kadar dış kapınızın aralarında bir boşluk yokmuş gibi görünüyor olsa da özellikle alt taraftan hava girişi olma ihtimali çok yüksek oluyor. Oda kapılarıyla birlikte dış kapının da altını kapatmak ısı verimliliği açısından önemli bir fark yaratıyor.
Eğer pencereleriniz ahşapsa, cam kenarlarından çok fazla ısı kaybı yaşadığınız anlamına geliyor. Camların kenarlarını macunlayarak bu noktalardan eve girecek olan soğuğu büyük oranda engellemiş oluyorsunuz.
Mantolama Önemli Bir Fark Yaratıyor
Yaşadığımız binanın dış cephe kaplamasının yapılması oldukça ciddi bir maliyet yaratıyor. Bundan dolayı birçok ev mantolama yaptırma konusunda kararsız kalıyor ya da vazgeçiyor. Oysa ki, mantolama işlemi evlerin iç sıcaklığını ve nemini dengeleme konusunda çok faydalı sonuçlar veriyor. Bu noktada ısı yalıtımını bütünsel olarak düşünmek gerekiyor. Evlerdeki ısı kaybının en fazla yaşandığı yerler kapı ve pencereler olduğu kadar duvarlar da oluyor. Çünkü duvarlar dışarıdaki havayla doğrudan temas ediyor. Bu nedenle evinizin daha iyi ısınmasını sağlamak için mantolama en mantıklı yöntemlerin başında geliyor. Başlangıçta yüksek maliyetli gibi gözükse de uzun vadede ciddi bir enerji tasarrufu yapmanızı sağlıyor.
En İyi Isı Kaynağı Olan Güneşten Yararlanmayı Unutmayın
Dünyanın ısı kaynağı olan güneş, evlerimiz için de en verimli ısı kaynakları arasında yer alıyor. Güneşten alınan ısı uzun süre evin içerisinde kaldığı için bundan mutlaka faydalanmamız gerekiyor. Bu nedenle gündüz saatlerinde güneşin olduğu günlerde odaların perdelerini açık bırakarak güneş ışınlarının içeri girmesini sağlıyoruz. Burada dikkat etmemiz gereken nokta ise, güneş battıktan sonra perdelerin hemen kapatılması oluyor. Kış aylarında güneş ışınları daha zayıf olduğu için alınan ısı da yaz aylarındaki gibi olmuyor. Pencelerin perdeleri güneş battıktan sonra ısının daha uzun süre içeride kalmasını sağlıyor.
Isıtıcı Kullanmayı Düşünmelisiniz
Evlerimizi daha iyi ısıtmak için aldığımız önlemler bazen yeterli olmayabiliyor. Kış soğuklarından ve oluşabilecek hastalıklardan kendimizi korumak için ek ısıtıcılar kullanmamız gerekebiliyor. Kullanım yerine ve amacınıza uygun, ihtiyacınızı karşılayacak pek çok ısıtıcı modeli bulunuyor. Bu modellerden kendinize en uygun olanı seçerek ister evinizin tamamını isterseniz de sadece bulunduğunuz odayı ısıtabiliyorsunuz.
Eğer evinizdeki küçük bir bölgeyi ya da odayı ısıtmak istiyorsanız elektrikli ısıtıcıları ya da fanlı ısıtıcıları tercih edebiliyorsunuz. Bu ısıtıcılar çalıştırıldığında hızlı bir şekilde ortama sıcaklık vermeye başlıyor. Hızlı bir şekilde ısıttığı için özellikle dışarıdan üşümüş bir şekilde geldiğinizde hemen ısınmak için çok etkili oluyor. Ancak verdiği ısı çok uzun süreli kalmıyor. Bu ısıtıcıları kapattıktan kısa bir süre sonra odanızdaki sıcaklığın azalmaya başladığını hissediyorsunuz. Bu nedenle tüm evin ısıtmasında kullanmak verimli sonuçlar ortaya çıkarmıyor. Daha uzun süreli ve tüm evin ısınmasına destek olacak bir ısıtıcı arıyorsanız yağlı radyatörler bu konuda beklentilerinizi tam olarak karşılıyor. Bir kalorifer peteği tasarımıyla sunulan bu radyatörler içerisindeki yağlı sıvı sayesinde ilk başta geç ısınıyor. Isıyı kaloriferden daha verimli bir şekilde odaya dağıttığı için bir süre sonra evin içerisinin iyi bir şekilde ısınmasını sağlıyor. Ayrıca termostat sistemi bulunan radyatörler, ortamı sizin belirlediğiniz sıcaklıkta sabit tutacak şekilde çalışıyor. Böylece hem enerji tasarrufu sağlıyorsunuz hem de oda sıcaklığınız istediğiniz seviyede uzun süre kalıyor. Radyatörü kapattığınızda da geç soğuduğu için uzun bir süre sıcaklık vermeye devam ediyor.
Yukarıda evlerinizde daha iyi ısınmak için ne yapmalısınız sorusuna çözümler sunduk.
Siz de en iyi ısıtıcıları incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.
