Transistörü temel olarak, zayıf bir sinyali düşük dirençli elektrik devresinden yüksek dirençli devreye aktaran yarı iletken bir cihaz şeklinde tanımlayabiliyoruz. Başka bir deyişle, voltaj veya akım gibi elektrik sinyalini düzenleyen ve yükselten anahtar cihaz olduğunu söyleyebiliyoruz. Bu özellikleri nedeniyle elektronik cihazlarda elektrik gücünü yükseltmek ya da değiştirmek gerektiğinde kullanılıyor. Transistörün 1940lı yıllarda bulunmasını elektronik dünyası bir devrim olarak karşılıyor ve bu cihaz sayesinde daha küçük ve ucuz elektronik cihazların üretiminin yolu açılıyor. Eskiden çok büyük boyutlarda üretilen hesap makinesi, radyo ve bilgisayarlar transistörün kullanılmasıyla birlikte daha küçük boyutlarda ve daha ucuza üretilmesi sağlanıyor. Transistör arka arkaya bağlı iki P ve N diyottan oluşuyor. Yayıcı yani Emitter, Toplayıcı yani Collector ve Taban yani Base olmak üzere üç terminali bulunuyor. Taban, ince katmanlardan oluşan orta bölümde yer alıyor. Diyotun sağ kısmı Emitter diyot, sol kısmı ise Collector tabanlı diyot olarak adlandırılıyor. Bu isimler transistörün ortak terminaline göre veriliyor.
Transistör Çeşitleri Nelerdir?
NPN transistör ve PNP transistör olmak üzere iki çeşit transistör bulunuyor. İki blok N tipi yarı iletken malzeme ve bir blok P tipi yarı iletken malzemeden oluşan transistörler NPN transistörü olarak biliniyor. Yine buna benzer şekilde iki katman P tipi ve bir katman N tipi yarı iletken malzeme bulunuyorsa da buna PNP transistör deniyor. Burada P tipi yarı iletken malzeme pozitif kutbu, N tipi yarı iletken madde ise negatif kutbu temsil ediyor.
NPN Transistör
NPN transistörler, iki N tipi yarı iletken madde emitter ve collector olarak konumlandırılırken aralarına ince bir katman halinde base olarak yerleştirilmiş P tipi yarı iletken maddeden oluşuyor. P tipi base tabakası iki N tipi yarı iletken arasındaki elektron geçisini kontrol ediyor. Geçen akımı denetleyerek küçük akımları büyütüyor ya da küçük ile büyük akımlı devrelerin birlikte çalışabilmesi için adımlar atıyor.
Transistörler alternatif akım ile çalıştığı için devre bağlantısı yapılırken aynı yüklü kutuplar birbirleriyle bağlanıyor. Eksi uçlar birbirini ittiği için negatif yüklü emitterin iletim bandındaki elektronlar sıkışarak pozitif yüklü P tipi yarı iletken yani base tarafından çekiliyor. Base bölgesi çok dar olduğundan elektronların yaklaşık olarak %2 kadarını içine çektikten sonra kalan %98’lik kısım collector’e geçiyor. Bu kez collector’un eksi ucu devrenin artı ucuyla bağlanmak zorunda olduğu için collector’e gelen elektronların tekrar devreye girmesini sağlıyor. Bu şekilde bir akış oluştuğunda süreklilik sağlanmış oluyor.
PNP Transistör
PNP çeşidi transistörlerin genel yapısı NPN transistörler ile aslında aynı oluyor. Tek farkı, pozitif yüklü P tipi yarı iletken iki maddenin arasında ince bir katman halinde negatif yüklü N tipi yarı iletken maddenin yerleştirilmiş olması oluyor. Devrenin akışı da NPN’nin tam tersi olarak pozitif elektronlardan negatife doğru bir akış yaşanıyor.
Yarı İletken Maddeler Nelerdir?
Transistörlerin çalışması için her zaman yarı iletken malzemeler kullanılıyor. Demir ya da bakır gibi maddelerin iletken ve plastik, tahta gibi maddelerin ise yalıtkan olduğu her yerde geçiyor. Yarı iletken maddeler normal şartlar altında yalıtkan maddeler olarak geçiyor. Ancak elektrik gibi daha sonra dış etkenlere maruz kaldığında ise doğrudan iletken madde gibi davranmaya başlıyor. Elektronik cihazların devrelerinde genellikle silisyum ve garmanyum gibi yarı iletken maddeler kullanılıyor. Ancak bunlar doğada bulundukları gibi doğal hallerini göremiyoruz. Bunun yerine doping adında bir işlem uygulanıyor.
Yukarıda transistör nedir anlatmaya çalıştık.
Siz de teknolojiyi yakından takip eden biri iseniz, en güncel teknolojik cihazları incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.