Günlük yaşantımızda sağlığımız kadar öncelik verdiğimiz konuların başında güvenlik geliyor. Her gün evimizden ya da işimizden çıkarak yaşam alanlarımızı yalnız bırakıyoruz. Eğer evimizde ya da iş yerimizde bizim için değerli şeyler bulunuyorsa bu durumda uzak kaldığımız her dakika bizi oldukça rahatsız ediyor. Bu yazımızda güvenlik kamerası alırken nelere dikkat edilmeli anlatmaya çalışacağız.
Gelişen teknolojiyle birlikte ortaya çıkan güvenlik kameraları sayesinde güvenlik ihtiyacımızı rahatlıkla karşılayabiliyoruz. Bizim için önemli yaşam alanlarında bulunan güvenlik kamera sistemleri sayesinde artık gönül rahatlığıyla evden çıkıp işe gidebiliyor ya da iş bittikten sonra evimize gönül rahatlığıyla dönebiliyoruz. Güvenlik kamera sistemlerinin en önemli faydalarından biri de yaşanabilecek olumsuz durumlara karşı caydırıcı etki sağlaması oluyor.
Güvenlik kamerası sistemleri de teknolojik gelişmelere ayak uyduran sistemler arasında yer alıyor. Kablosuz kamera teknolojisi sayesinde akıllı telefonlarımızla entegre bir şekilde çalışabiliyor. Bu sayede kamerada en ufak bir hareket algıladığında telefonumuza uyarı bildirimleri gönderiyor ve herhangi bir durumda anında müdahale etmemizi sağlıyor. Bu türdeki güvenlik kamera sistemleri sabit bir internet ağına bağlanarak çalışıyor ve kameraya akıllı telefonumuzla bağlanabilmemizi de sağlıyor. Böylece günün her saati güvenlik kamerasını cep telefonumuzdan izleyebiliyoruz.
Güvenlik kamera sistemleri için profesyonel güvenlik şirketleriyle anlaşarak istediğimiz yere bu sistemin kurulmasını sağlayabiliyoruz. İhtiyacımız olan kamera ve hareket sensörü cihazları profesyonel bir ekip tarafından kuruluyor ve 7 gün 24 saat boyunca takip etme hizmeti sunuluyor. Ancak verdikleri bu kurulum ve takip gibi hizmetler için yıllık ya da aylık olarak belirli ücretler alınıyor. Ayrıca ne kadar fazla kamera ya da hareket sensörü cihazı eklenirse ücreti de ona göre değişiklik gösteriyor.
Teknolojinin kullanılabilir olması sayesinde güvenlik kamerası sistemlerinin malzemelerini istersek kendimiz alarak da kolayca kurabiliyoruz. Eğer iş yerimiz için güvenlik kamerasına ihtiyacımız varsa ve kontrol etmemiz gereken yerler çok fazla değilse 4’lü kamera sistemleri tam olarak ihtiyacımızı karşılayabiliyor. Kontrol altında tutmak istediğimiz alan daha genişse o zaman 8’li kamera sistemlerini tercih edebiliyoruz.
Güvenlik kamera sistemi almaya karar vermeden önce ne kadar büyüklükte bir alanı kontrol etmek istediğinizi ve hangi bölgelere kameralar yerleştirmek istediğinizi tam olarak tespit etmeniz gerekiyor. İhtiyacınıza göre kamera sayısını dilediğiniz gibi artırıp azaltabiliyorsunuz.
Neye ihtiyacınız olduğunu tam olarak tespit ettikten sonra güvenlik kamera sistemlerinin dikkat etmeniz gereken özelliklerini incelemeniz gerekiyor.
Güvenlik Kameralarında Görüntü Kalitesine Dikkat Ediyoruz
Güvenlik kamera sistemlerinin en önemli özelliklerinin başında video görüntü kalitesi geliyor. Kamera sistemini ister evimize istersek de iş yerimize kurmuş olalım, yaşayacağımız herhangi olumsuz bir durumda görüntü kayıtlarının kontrol edilmesi gerekiyor. Görüntülerde kaydedilen kişilerin ve araçların net olarak görülebilmesi önemli bir detay oluyor. Çünkü olayı gerçekleştiren kişilerin yüzleri net olduğunda ya da aracın plakası net olarak görülebildiğinde emniyet yetkililerinin işlerini kolaylaştırmış oluyor. Böylece olayın sonunda mağduriyetimizin giderilmesi daha mümkün oluyor.
Güvenlik kamera sisteminin görüntü kalitesinin düşük olması, pikselli görüntülerin oluşmasına ve kayıtlardan hiçbir şeyin anlaşılmamasına neden oluyor. Bu durumun bizim güvenliğimize herhangi bir katkısı olmuyor ve daha düşük maliyetli olsa da paramızı boşa harcamış gibi oluyoruz.
Bu nedenle güvenlik kamera sistemi alırken öncelikle video kayıt kalitesine dikkat etmemiz gerekiyor. Görüntü kalitesi 1080p çözünürlüğün altındaki kamera sistemleri bize pek fayda sağlamıyor. Bu nedenle bu çözünürlüğün üzerindeki kamera sistemleri arasından bir tercih yapıyoruz.
Güvenlik Kamera Sistemlerinin Gece Görüş Özelliği Olması Gerekiyor mu?
Gece görüşü özelliğine sahip olmayan kamera sistemleri hava karardıktan sonra net görüntüler kaydedemiyor. Bu durum ortamda yeterli ışık seviyesi olana ya da hava aydınlanana kadar devam ediyor. Evimize ya da iş yerimize uğrayacak olan davetsiz misafirlerin büyük çoğunluğunun gece saatlerini tercih ettiğini düşündüğümüzde bu kamera sisteminin bize pek faydası olmayacağını söyleyebiliyoruz.
Gece görüş özelliği bulunan güvenlik kamera sistemleri, kayıt yaptığı ortamdaki ışık miktarı azalmaya başladıktan sonra gece görüş sistemini otomatik olarak devreye alıyor. Böylece yaklaşık 10 metre mesafeye kadar kamera kaydında olan şeyleri net olarak görebilmemizi sağlıyor.
Gece görüş özelliğinin yanı sıra bazı güvenlik sistemlerinde hareket sensörü ve led aydınlatma da bulunuyor. Bu sensörler, bir hareket algıladığında led ışıklarını otomatik olarak yakıyor ve kamera kaydına başlıyor. Bu özelliği sayesinde en başta karşı tarafa caydırıcı bir etki yaratıyor. Oluşabilecek olumsuz durumu en başında önlemeye çalışıyor. Ayrıca led aydınlatma kameraya da ek bir ışık oluşmasını sağlıyor ve görüntü kayıtları daha net oluyor.
Güvenlik kamera sistemini nerede kullanmak istersek isteyelim gece görüş özelliğine sahip olması bizim için çok önemli bir avantaj sunuyor.
Kamera Sisteminde Hassas Ayarların Olması Önemli Bir Detay
Güvenlik kameraları menzili içerisinde oluşan bütün hareketleri algılayabiliyor ve cep telefonumuza bildirim olarak gönderiyor. Ancak yaşanan tüm hareketler olumsuz bir durum olduğunu göstermiyor. Bazen rüzgardan dolayı ağaçların yaprakları ya da dalları sallanabiliyor, bazen de sokak hayvanları evimizin önüne ya da bahçemize girebiliyor. Bu tarz doğal olayların her birinde bildirim almak bir süre sonra can sıkıcı olmaya ve artık güvenlik kamerası bildirimlerimize bakmamaya başlıyoruz. Bu da oluşabilecek durumlarda güvenliğimizi riske atabiliyor.
Böyle durumları önlemek için güvenlik kamera sistemlerinin çoğunda hassas ayarlama özellikleri bulunuyor. Gelişmiş ayar seçenekleri sayesinde güvenlik kamerasına hangi durumlarda kayıt yapmaya başlayacağını ve bildirim göndereceğini söyleyebiliyor, hangi durumları göz ardı edebileceğini belirtebiliyoruz.
Bu ayarları yaptığımızda telefonumuza gelen tüm bildirimlerin bakmamız gereken önemli şeyler olduğunu anlayabiliyoruz.
Güvenlik Kamera Sistemi Alırken Depolama Alanına Öncelik Vermemiz Gerekiyor
Güvenlik kamerası alırken nelere dikkat edilmeli konusunu anlatırken depolama alanı gözden kaçırılabiliyor. Güvenlik kamera sistemlerinin hangi aralıklarla ya da hangi durumlarda ne kadar süre boyunca kayıt yapacağı önemli konular arasında yer alıyor. Çünkü kameranın kaydettiği her görüntünün depolanabilmesi için bir alana ihtiyacımız oluyor.
Profesyonel güvenlik şirketleri kamera sistemini kurduğu tüm anların kaydını tutabiliyor. Birçoğu 7 gün 24 saat boyunca kayıt da yapabiliyor. Çünkü bu şirketler çok yüksek depolama alanlarına sahip oluyor ve burada görüntü kayıtlarını uzun süre saklayabiliyor.
Eğer kamera sistemini kendimiz kurmak istiyorsak, profesyonel şirketler kadar olmasa da bizim de yüksek depolama alanlarına ihtiyacımız oluyor. Bu sayede uzun kamera kayıtları alabiliyor ve görüntülerdeki hiçbir detayı kaçırmamış oluyoruz.
Güvenlik kamera sistemleri görüntü kayıtlarını genellikle birkaç günlük videolar olarak kaydediyor. Yani kayıtlarını tek bir video halinde depolama alanına yüklemiyor. Depolama alanı büyük olan kamera sistemlerini tercih ettiğimizde bu süreyi biraz daha uzatabiliyoruz. Depolama alanı kamera sistemleri için ek bir maliyet anlamına geliyor. Bu nedenle sahip olduğunuz bütçeye en uygun depolama alanını seçmeniz gerekiyor.
Günümüzde birçok kamera sistemi depolama alanı olarak artık bulut depolamayı kullanıyor. Bu sayede kaydedilen görüntüler internet bağlantısıyla bulut ortamına gönderiliyor ve buradaki depolama alanında saklanıyor. Bu sistem sayesinde depolama alanı maliyetimiz klasik sistemlere göre daha düşük oluyor ve bütçemiz dahilinde istediğimiz kadar artırma imkanımız bulunuyor.
Klasik kamera sistemleri görüntü kayıtlarını geniş hafıza kartları ya da harddisklerde saklıyor. Bunun güvenlik anlamında bir dezavantajı bulunuyor. Bu kartlar başka bir kişi tarafından çalınabiliyor ya da eline geçiren kişi içerisindeki bazı görüntüleri rahatlıkla silebiliyor.
Bulut depolama sisteminde her kullanıcıya özel kullanıcı acı ve şifre güvenliği bulunuyor. Böylece depolama alanına istediğimiz bilgisayardan sadece kendimiz girip görüntü kayıtlarına ulaşabiliyoruz. Bu sistem kendimizi daha fazla güvende hissetmemizi sağlıyor.
Yukarıda güvenlik kamerası alırken nelere dikkat edilmeli anlattık.
Siz de en iyi güvenlik kameralarını incememek için buraya tıklayabilirsiniz.
